18 Temmuz 2014

sınırın güneyinde,güneşin batısında-haruki murakami


böylelikle ilk murakami kitabımı okumuş bulunmaktayım.çok mu beğendim ? kimse duymasın ama hayır :) murakami murakami dedim durdum ama bu kitaba da hayran kalmadım.darısı diğerlerinin başına.yani okumazsanız hiçbir şey kaybetmediğiniz bir kitap.kitabın en ustaca kısmı yazarın olayları birinci tekil kişi tarafından anlatıyor olması.
konusu kısaca şöyle;12 yaşından beri birbirini seven ama yolları ayrılan iki insan yıllar sonra tekrar karşılaşır ve aşkları perçinleşir.murakami karakterlerden birini olabildiğince gizemli tutarken diğerini ise bütün çıplaklığıyla okurun önüne sermiş.ve sizde acaba bu gizemli kişiliğin sırrı nedir diye merakla okuyorsunuz ama bir sonuca da ulaşamıyorsunuz.
kitabın beni hayal kırıklığına uğrattığını söyleyemem çünkü elimde hali hazırda 1Q84 var ve daha başından kitap çok hoşuma gitti.
yazar bununla ısınma turları mı yapmış nedir ?


kitabı okurken kendimi anime izliyormuş gibi hissetmeye çalıştım ama olmadı.hani o tadına doyumsuz hayo miyazaki animesinde geziyormuş gibi falan hissedemedim.bakalım diğer kitaplarını okurken neler hissedeceğim.


kitaptan ;

okumak bir tür bağımlılık gibiydi;yemek yerken,geç saatlere kadar yatakta ve derste okumak için kimse görmesin diye saklayarak getirdiğim  okulda.

o zamanlar bilmiyordum.birini tekrar düzelemeyecek kadar kötü kırabileceğimi.insan,sadece var olarak diğer bir insanda dönüşü olmayan yaralar açabiliyordu.

kendim diye adlandırdığım bu kişinin ne kadarı gerçek bendi,ne kadarı değildi?

ya da biz sadece şansızdık,dedi.bir dizi yanlışlık oluyor ve biz birbirimizi özlüyoruz.

evet,her zaman.yeni kitaplar,eski kitaplar.romanlar ve diğer şeyler.boş kitaplar,hoş kitaplar.muhtemelen bu konuda senin tersinim,zaman öldürmek için de okuyorum.

bir kez ilerlemeye başladın mı,ne yaparsan yap gittiğin yoldan geri dönemiyorsun.en ufak bir sapma her şeyi sonsuza dek geğiştiriyor.



Tokyo’nun varlıklı bir mahallesinde, sıradan ve sorunsuz gibi gözüken bir hayat süren Hajime, orta yaşlara geldiğinde yaşamını sorgulamaya başlar. Hayatı boyunca sahip olduklarından daha fazlasını istememiştir. Savaş sonrası yıllarda şansı yüzüne gülmüş, iyi bir evlilik yapmış ve iki kız çocuk sahibi olmuştur. Şehirde iki caz kulübünün sahibi olarak kıskanılacak bir kariyeri vardır. Yine de, hayatı ve kariyeriyle ilgili, rahatsız edici, sinsi bir yetersizlik duygusuna kapılmaktan kendini alamaz. İlk gençliğinde âşık olduğu, akıllı, ancak tuhaf bir yalnızlık duygusu uyandıran güzel Şimamoto’nun anısı, kalbini gölgelemektedir.
Yağmurlu bir gecede, eskisinden çok daha güzel ve etkileyici görünen Şimamoto’nun tekrar karşısına çıkmasıyla, hayatı çok daha karmaşık bir hale gelir.

“İnsanın, kaderi ve maddi dünya arasındaki gelgitlerini anlatan ve okuru kıskıvrak yakalayan bir eser. Akıllardan çıkmayacak.”
The New York Observer

wikipedi
Haruki Murakami (Japonca: 村上春樹) 12 Ocak 1949 yılında Japonya'nın Kyoto kentinde dünyaya geldi. Babası bir Budist din adamı olan Haruki gençliğinin büyük bir bölümünü Kobe'de geçirdi. Üniversite öğrenimini Tokyo’daki Vaseda Üniversitesi'nde tamamlayıp 1975’te mezun oldu. 1986 - 1995 yılları arasında ülkesinden uzakta Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşadı. Yazarın ilk kitabı olan “Kaze no uta o kike” Gunzou Edebiyat Ödülü'nü aldı (1979). Bu eseri takiben yazar “Hitsuci o meguru Booken” (1982) isimli romanını yazdı. Yazar bu eseriyle de Yeni Yazarlar Noma Edebiyat Ödülünü aldı. Ödül alan iki kitaptan sonra “Sekai no ovari to haado boirudo” (1985) geldi ve bu kitap da Tanizaki Ödülü’nü kazandı. Fakat yazarı dünyaya tanıtan ve kendinden söz ettiren kitabı tam 16 dile çevrilmiş olan “İmkânsızın Şarkısı (Norvei no Mori)” (1987) olmuştur. 1995’te yayımlanan “Zemberekkuşu'nun Güncesi” kitabı ile ertesi yıl da Yomiuri Edebiyat Ödülünü kazandı. Haruki günümüzde Amerikan kültürünün etkisi altında kaldığı ve aşırı Batıcı olduğu eleştirilerine maruz kalmaktadır. Fakat yine de Japonya’nın XX. yüzyıldaki en büyük yazarlarından biri olarak kabul edilir. Haruki Murakami'nin yeni romanı 12 Nisan 2013 de Japonya'da piyasaya çıkmıştır. İlk etapta Japonca yayımlanacak olan ve Türkçeye “Renksiz Tasaki Tsukuru ve Hac Yolculuğundaki Bir Yılı” adıyla çevrilebilecek roman daha okuyucuyla buluşmadan günler önce online rezervasyon ile bestseller listesine girmiştir. Yazarın kitaplarını İmkansızın Şarkısı hariç tüm kitaplarını Japonca aslından Türkçeye Hüseyin Can Erkin çevirmiştir.İmkansızın Şarkısı Fransızcadan çevrilmiştir.

keyifli okumalarınız olsun..

3 yorum:

  1. Beni de izleyin. drhayallerim.blogspot.com
    :))

    YanıtlaSil
  2. Merhabalar,

    Haruki Murakami, çok sevdiğim yazarlardan biridir. Dünyaca ünlü yazarı ‘’Koşmasaydım Yazamazdım’’ kitabıyla tanıdım ilk. Yazmayı çok seven ve geçimini yazarak sürdüren bir yazar olarak bu kitap beni çok etkilemişti. Kitapta şu sözü çok sevmiştim: ‘’Evet, ben elbette büyük bir koşucu değilim. Fakat bu hiç de önemli bir sorun değil. Dünkü kendimi biraz olsun geçebilmek; önemli olan işte bu.’’ Şahane bir kitap, herkese tavsiye ediyorum. İzninizle bu kitaptan en sevdiğim 10 alıntıyı okumanız üzere sizinle paylaşmak isterim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/haruki-murakami-kosmasaydim-yazamazdim-kitabindan-10-enfes-alinti/

    Güzel okumalar dilerim,
    edebiyatla ve sağlıkla kalın.

    YanıtlaSil

yorumlarınız için teşekkür ederim :)

Related Posts with Thumbnails